Sayfalar

10 Ara 2015

ESPİRİLERİ İLE İÇİMİZDEN BİRİ ATATÜRK / OKUDUM 80


İyi akşamlar....
Atatürk denince aklımıza genelde hep aynı şeyler geliyor. 
Bize okulda neler öğrenildiyse onlar, peki onun hiç bilmediğimiz yönleri. 
Akıllı, nüktedan ve hazır cevaplılığı ile kimleri utandırdığını.
Açık fikirli, vizyon sahibi dediğimizde, aslında bunun ne demek olduğunu. 
İnsanları sevdiği kadar, hayvanları, ağaçları, toprağı kısaca her şeyi seven bir adam olduğunu.
Sanatın her dalına el atmış olduğunu.
Neredeyse bilmediği hiç bir şey olmadığı gibi, bir konuda konuşabilmek için günlerce araştırma yapıp, bir öğrenci gibi ders çalışıp konunun hakkını verdiğini.
Bunları ne kadar biliyorsunuz?
Açıkçası bu kitabı okuyana kadar bende bilmiyordum...
Sevgili İlknur Güntürkün Kalıpçı arşiv araştırmacısı. Bir konuşmasını facebook izleyip sonra youtube da ne kadar yayını varsa izleyip hemen kitaplarını edindim.
Bu henüz okuduğum ilk kitap ama son olmayacak. 
Sizinle beğendiğim bir kaç hikaye'yi paylaşacağım ama hepsini öğrenmek istiyorsanız bu kitabı edinmeniz lazım.....

Cumhuriyet'in ilanından sonra İstanbul'da bir resepsiyon verilir. Tüm dünya ülkelerinin elçileri ve ateşleri de davetlidir. Davet güzel bir şekilde devam etmektedir. Fakat İngiliz ataşesi binbaşının bakışları Mustafa Kemal'in gözünden kaçmaz. Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir. Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir. Yaver, Mustafa Kemal'e şöyle der : 
- Paşam, kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum. O da bana Mustafa Kemal'in babasını Çanakkale'de öldürüldüğünü söyledi.
Bunun üzerine Mustafa Kemal yaverine :
- Git sor bakalım, babasının Çanakkale'de ne işi varmış.


Atatürk'ün Bingazi'den Hanya'da yayımlanan İstikbal gazetesine 29 Ekim 1908'de yazdığı mektup:
"Millet fertleri arasında bölücülüğü değil, birlik ve beraberlik temine; birbirine intikam duygularını yaratmaya değil, karanlık istibdat devrinin kiri olan fena hislerin kalplerden atılmasına yarayacak yararlı makaleler yayımlanmasına gayret edilirse, gazetenizin şerefi yükselir, hizmeti faydalı olur... Gazetelerimizde ahlakımıza yükseklik, hislerimize temizlik ve maneviyatımıza kuvvet verecek makalelere yer verilmesini görmek isteriz."

İlk hikaye de nasıl uygun bir cevap verilmiş. İstese öyle bir terbiyesizliğin cevabı çok daha kötü olabilirdi.
İstese o gazeteyi kapatabilecek iken, o uygun bir dille izah etmeye çalışıyor. 
İşte Atatürk'e Diktatör diyenlere cevaplar. Daha çok hikayeler var ama malum buraya yazmak için zaman yetmez :)
Ama dikkatinizi çekip kitap listenize ekletebildiysem ne mutlu bana ...
Bence bugünler; Atatürk'ün ölümünü değil, ölümsüzlüğünün nedenlerini tartıştığımız günler olmalıdır.
Bence bugünler; Türkiye'nin kurtuluşunu başka ülkelerin başka lider ve sistemlerinde arama gafletinde olanlara hatırlatma günleri olmalıdır.

Espirileri İle İçimizden Biri Atatürk
İlknur Güntürkün Kalıpçı
Epsilon
320 sayfa

Bence bugünler; Atatürk'ün sarı saçlı, mavi gözlü bir devdi şeklinde ezberletilen şekilciliği bırakıp, O'nun ilkelerini, devrimlerini açıklayarak, anlayarak, benimseyerek sevdireceğimiz ve uygulatacağımız bir hale nasıl getirebileceğimizi düşünme günleri olmalıdır.
Ve bugünler; Atatürk'e kaç çiçek ektiğimizin veya kaç ağaç kestiğimizin, kaç kitap okuduğumuzun veya kaç yolsuzluk yaptığımızın, kaç fabrika açtığımızın veya kaç fabrika kapattığımızın hesabını verdiğimiz günler olmalıdır."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...